serin bir su gibi sabahları
yıkamıyor artık yüzümü
annemin, kuyuda damla sesi
ben ki her doğan güne
heybe paylar yolcuyum,
güneşe ağulu menzildir
evlerin harabesi ıssızlığım
hayat, nazlı/yan sözlerden saklı
bir çocuk masalıdır, süveyla
gün ortası sönük kandille
saçlarında dolanan gölgemdir
ben, hızır değilim, süveyla
delinmiş kayığa sırdır sözüm
kim bulutu gölge yapmış denize
bilmeyeyim diye tuzun tadını
oysa, körler beyazı sever
en çok göğe yakışır mavi
suya çıkmaz ki kaderin karası
uğruna çok isyan çeker canım
kimse öpmesin, kanarken
esmer bir kızın gamzesini, ah
senle hikayemiz, kan damlayan
suskunluk çağına hatıradır
...
Mustafa Işık