Toplumun Büyük Sorunu:  Kabızlık!

Toplumun Büyük Sorunu:  Kabızlık!

Yayınlama: 17.11.2023
A+
A-

Kabızlık bağırsağın kolayca veya düzenli olarak hareket etmediği anlamına gelir. Bu, her üç günden daha az bir bağırsak hareketine sahip olmak anlamına gelir ve dışkı da (bağırsak hareketi) zorlanma olabilir.

Kabız olan bazı kişiler bağırsak hareketlerini acı verici bulurlar ve sık sık zorlanma, şişkinlik, dolu bağırsak hissi veya bağırsakların boş olmadığı duygusu yaşarlar. Bazı insanlar her gün bağırsak hareketleri yoksa kabız olduklarını düşünüyorlar. Bununla birlikte, normal bağırsak hareketleri kişiye bağlı olarak günde üç kez ila her üç günde bir arasında değişebilir.

Kabızlık bir semptomdur, bir hastalık değildir.

Kabızlık; yenidoğandan yaşlılara kadar herhangi bir yaş grubunda görülebilmekle birlikte, genel olarak kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Yaşlı popülasyondaki kabızlık oranının genç popülasyona göre daha fazla olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiş olup, yaklaşık olarak yaşlı nüfusun %20-50 kadarı etkilenmektedir. Yaşlılarda kabızlığın nedenleri genel olarak; barsak hareketlerinin yaşla orantılı olarak azalması, kullanılan ilaçlar, yetersiz sıvı alımı ve uygunsuz diyet, yetersiz fiziksel egzersizle ilişkilendirilmektedir.

Ayrıca 65 yaş ve üzerinde diş protezlerinde ortaya çıkan sorunlar, diş kaybı ve buna bağlı çiğneme bozukluklarına bağlı olarak sıklığı artmaktadır. Kabızlık; diyet tipine, genetik faktörlere, bağırsak hareketleri  ile emilimine ve aynı zamanda davranışsal, biyolojik ve farmakolojik faktörlere bağlı olarak multifaktöriyeldir. Ayrıca; sedanter yaşam tarzı, yetersiz sıvı alımı, düşük lifli diyet, irritabl barsak hastalığı, yavaş transit ve dışkılama ihtiyacına yeteriz yanıt kabızlık için risk faktörleridir.

Diyette yetersiz lif alımı (yetersiz sebze meyve tüketimi, vb.) ve yetersiz sıvı alımı kabızlığın genel nedenlerindendir. Bu sebeplere bağlı kabızlık genellikle çok ciddi problem oluşturmaz ve yaşam tarzı ve diyet alışkanlıklarını düzeltmekle geriler.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri Hastalara telaşsız ve mümkünse dışkılama için düzenli zaman ayırma ve her zaman dışkılama isteği doğduğunda tuvalete gitme gerekliliği vurgulanmalıdır. Hastalar dışkılamada zorlanıyor ise, daha uygun çömelme için ve squash pozisyonuna gelebilmek için klozet üzerinde otururken ayaklarının altında yaklaşık 15 cm yüksekliğinde bir destek yerleştirmeleri önerilir. İnaktif yaşam tarzı olanlarda fiziksel aktivite önerilmelidir ve kabızlığa neden olan ilaçların kullanımından uzak durulmalıdır.

Klinik olarak dehidratasyon yokluğunda,  alınan sıvı miktarının arttırılması kabızlığın giderilmesine destek olabilmektedir. Günlük içilen su miktarını 1.5-2 L’ye çıkarmak kabızlığı olan hastalarda lif alımının etkilerini arttırabilir.

Tavsiye edilen günlük lif miktarı günde 20-35 gramdır ve bu miktar tam buğday ekmeğinden, rafine edilmemiş tahıllardan, turunçgiller ve sebzelerden alınabilir. Tahıl kepeği gibi çözünmeyen lifler, karında ciddi gaz ve şişkinliğe neden olabilir. Bazı hastalarda bu ajanlar mide boşalmasını geciktirir ve iştahı azaltır. Tolerans ve uyumu arttırmak için düşük dozda fiberle başlanabilir ve ilerleyen haftalarda 20-25 g/güne kadar kademeli olarak arttırılabilir.

Dr. Fatih EKİNCİ

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.