Bahçesaray’da kanser taraması

Kanser riskini azaltmak adına Van’ın Bahçesaray ilçesindeki 40 yaş üstü kadınlara yönelik meme kanseri taraması yapılarak tedavisi hakkında bilgi paylaşımı yapıldı.

Bahçesaray’da kanser taraması
Yayınlama: 21.07.2023
Düzenleme: 21.07.2023
A+
A-

Van’ın Bahçesaray ilçesindeki 40 yaş üstü kadınlara yönelik meme kanseri taraması yapıldı.

Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen 40 yaş üstü kadınlarda meme kanseri taraması çalışmaları devam ediyor. Bahçesaray ilçesindeki uzak mahallelerden kaymakamlığın destekleriyle toplum sağlığı merkezine getirilen kadınlar, buradaki mamografi aracına alınarak gerekli taramaları yapıldı.

 

Bahçesaray’da meme kanseri taraması

Bahçesaray Kaymakamı Onur Alimoğlu da yürütülen tarama nedeniyle mahallelerden getirilen kadınlarla bir araya gelerek taleplerini dinlerken, 210 kadına mamografi hizmeti sağlayan sağlık personellerine de teşekkür etti.
Bahçesaray’da meme kanseri taraması

 

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin değişime uğraması ve kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle oluşan tümör sonucu ortaya çıkan bir hastalık.

Kanserli doku, önce yakın çevresine sonra, memeye yakın lenf bezlerine yayılıyor. Zamanında tanı konulup tedavi edilmeyen hastalarda kanser diğer organlara yayılarak tedavisi olanaksız evreye geçiyor.

Meme kanserlerinin son yıllarda görülme sıklığı oldukça arttı. Küresel ölçekteki istatistiklere göre meme kanserinin görülme sıklığı 100000’de 40-50 civarlarında hesaplanmakta.

Bunun yanı sıra, ABD verilerine göre bir kadının hayatı boyunca meme kanserine yakalanma olasılığı 1/8 olarak ifade ediliyor. Her ne kadar ilerleyen yaşlarla beraber görülme sıklığı artsa dahi, meme kanserinden korunmanın bir takım yolları bulunuyor:

Meme Kanseri Neden Olur?

Yapılan çalışmalar meme kanserinin kadınlarda en sık kanser türü olduğunu, kadınlarda ölüme yol açan ikinci kanser türü (ölüme neden olan ilk kanser kadınlarda da akciğer kanseridir) olduğunu göstermiştir.

Bilimsel araştırmalar kadınlarda meme kanseri gelişiminde rol oynayan belirli risk faktörlerinin tanımlanmasını sağlamıştır. Bu risk faktörlerine maruz kalan kişilerde, toplumun geri kalanındaki bireylere göre daha yüksek oranda meme kanseri gelişimi görüldüğü tespit edilmiştir. Bu risk faktörleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Aile Öyküsü: Meme kanserlerinin önemli bir kısmı genetik alt yapı ile ilişkilidir. Bu bakımdan özellikle birinci derece akrabalarda meme kanseri öyküsü olan kişilerin, topluma göre meme kanseri olma riski daha yüksektir. Aynı şekilde tek memede kanser gelişme öyküsü olan bir kişide, diğer memede de kanser gelişme riski daha yüksektir.

Yaş: Kadınlarda 55 yaş ve sonrasında meme kanseri gelişme ihtimali artar.

Cinsiyet: Kadınlarda erkeklere göre meme kanseri gelişme riski 2 kat daha fazladır.

Adet Görme Yaşı: Meme dokusu genel olarak östrojen ve progesteron gibi kadın eşey hormonlarına duyarlı bir yapıya sahiptir. Bu nedenle bahsedilen hormonlara maruziyet süresinin arttığı durumlarda dokularda çoğalma yanıtı da artacağından, meme kanseri riski de artar. Erken yaşta adet gören kadınlarda kan östrojen ve progesteron düzeyi erken yaşta yükselmeye başladığından, meme kanseri gelişme riski yükselir.

Menopoz Yaşı: Adet görme yaşına benzer şekilde, daha geç yaşta menopoza uğrayan bir kadında, kandaki östrojen ve progesteron hormon düzeyi daha geç yaşta azalmaya başlayacağından, meme dokusunun hormonlara maruz kalma süresi artar. Dolayısıyla meme kanseri riski de artmış olur.

Gebelik: Hamilelikle birlikte kadınlardaki hormon sistemi yeniden düzenlenir. Gebelik durumunda progesteron hormonunun hakimiyeti ortaya çıkacağından, kadın üreme sistemiyle birlikte, meme dokusu da farklı bir gelişim sürecine uğrar. Bu bakımdan, hiç gebe kalmayan kadınlarda veya ileri yaşta( 30 yaş sonrası) gebe kalan kadınlarda, toplumun geri kalanına göre daha yüksek meme kanseri riski tespit edilmiştir.

Hormon Tedavisi Alma: Menopoz sonrasında ortaya çıkan sıcak basması, kemik erimesi gibi problemlerin tedavisinde kullanılan uzamış hormon replasman tedavisi östrojen ve progesteron içerdiğinden, meme kanseri gelişimi açısından risk faktörüdür.

Sigara ve Alkol Alışkanlığı: Sigara ve alkol kullanımı pek çok kanser türünde olduğu gibi, meme kanseri gelişimi açısından da önemli birer risk faktörüdür.

Yoğun Meme Dokusuna Sahip Olma: Meme dokusunun büyük ve yoğun içerikli olması, hem erken teşhis için gereken muayenede kitlenin algılanmasında hem de mamografi gibi yöntemler tarafından kitlenin tespit edilmesini zorlaştırabildiği için meme kanserinin ilerlemesi açısından risk faktörü kabul edilebilir.

Radyasyon: Göğüs bölgesinde uygulanan veya kişinin bu bölgeye maruz kaldığı radyasyon öyküsü meme kanseri gelişiminde etkili olabilir.

 

Meme Kanseri Belirtileri

Meme kanseri uzun yıllar boyu hiçbir belirti göstermeden sinsice ilerleyebileceği gibi hastalığın evrelerine göre farklı bulgular ortaya çıkabilir:

Memede kitle

Memede ele gelen kitle varlığı, meme kanserinin en önemli belirtilerinden biridir. Kitle süt kanallarında veya meme dokusunda ortaya çıkabileceği gibi koltuk altı olarak adlandırılan aksiller bölgede de hissedilebilir. Genellikle ağrısız seyreden bu sert lezyonlar, meme kanserinin ilk işaretlerinden biri olarak kabul edilir ve hekim kontrolü ile detaylı görüntüleme yöntemlerine başvurulması önerilir.

Meme başı akıntısı

Memede akıntı hormonal, dönemsel veya enfeksiyon gibi çeşitli durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Akıntının miktarı, yoğunluğu, rengi ve sıklığı göz önünde bulundurularak meme kanseri ile ilişkili olup olmadığı saptanır. Meme kanseri ile ortaya çıkan meme başı akıntısı genellikle tek bir memeden, kanlı, spontan akıntı şeklindedir.

Memede şekil bozukluğu

Meme dokusunda ortaya çıkan kitle çoğunlukla hızlı şekilde büyür ve memede şekil bozukluğuna yol açabilir. Özellikle iki meme arasındaki boyut ve şekil farklılıkları akla meme kanseri ile ilişkili kitle varlığını getirmelidir.

Meme cildinde değişiklik

Meme cildinde kalınlaşma, selülit görünümü, ülserasyon olarak adlandırılan yüzeysel yaralar, ödem ve ödeme bağlı bölgesel çukurluklar, eritematöz ya da ekzematöz biçimli farklılaşmalar meydana gelebilir.

Meme başında çekilme

Kitlenin meme dokusundaki yerleşim yerine bağlı olarak meme başında çekilme veya çukurlaşma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Kitle yüzeye yakın konumda ise cilt dokusunda çekilme, gerginlik, şekil bozukluğu ve yumru tarzında oluşumlar görülür. Daha derin yerleşimli meme tümörleri ise Cooper ligamenti olarak adlandırılan yapıya tutunur ve bu ligamentin gerilmesi ile birlikte meme başı içe doğru çekilir. Bu bulgu genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde veya boyut olarak çok büyük kitlelerin varlığında ortaya çıkar.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.