Özel Okulların sadece adı özel

09 Ara 2025 - 11:07 YAYINLANMA

Özel Okullar Neden Sınavlarda "Birinci" Çıkaramıyor?

Eğitim dünyasında sıkça tartışılan, ancak cevabı kolay olmayan bir soru var: Neden ulusal çapta yapılan sınavlarda (LGS, YKS vb.) birincilikler ve yüksek başarılar çoğunlukla sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerdeki devlet okullarından, hatta yeri geldiğinde dağ başında çobanlık yaparak okuyan gençlerden geliyor da, yüksek ücretler ödenen, son teknoloji sınıflara sahip özel okullardan gelmiyor?

Bu durum, "Madem özel okul, neden başarıları devlet okullarının altında kalıyor?" sorusunu akıllara getiriyor. Yoksa bu okulların sadece isimleri mi özel?


1. Eğitimde "Niyet" ve "Çevre" Faktörleri

Özel okulların düşük sınav başarısının arkasındaki en temel faktör, öğrenci profilinin çeşitliliği ve motivasyon kaynağındaki farklılıktır.

  • Devlet Okulu Başarısının Sırrı: Zorunluluk ve Odaklanma: Ucuz köşelerde, kısıtlı imkanlarla okuyan çocuklar için eğitim, genellikle hayattaki tek çıkış kapısı olarak görülür. Başarı, sadece iyi bir puan değil, aynı zamanda ailelerinin fedakârlığına verilen karşılık ve yoksulluktan kurtulmanın yegâne aracıdır. Bu öğrencilerde içsel motivasyon ve sınava odaklanma zorunluluğu çok yüksektir. Devlet okulları da sınav başarısını bir prestij kaynağı olarak gördüğü için, sınırlı sayıdaki başarılı öğrencisine tüm kaynaklarını aktarır.

  • Özel Okulun Sınav Çıkmazı: Rahatlık ve Seçenek Çokluğu: Özel okullara giden öğrencilerin önemli bir kısmı, zaten ekonomik olarak rahat bir aile yapısına sahiptir. İyi bir üniversiteye gitmek, onlar için bir "zorunluluk" değil, **"seçeneklerden biri"**dir. Hatta bazı özel okullar, öğrenciyi sadece üniversiteye hazırlamaktan ziyade yabancı dil, sosyal aktiviteler, sanat ve spor gibi alanlarda çok yönlü geliştirmeyi hedeflediği için, sınav başarısı tek ve mutlak odak noktası olmaktan çıkar.


2. Başarı Kriterlerinin Farklılığı

Özel okullar, genellikle başarıyı "ortalama başarıyı yükseltme" ve "öğrenciyi mutlu etme" üzerine kurar. Onlar için, 100 öğrenciden 90'ını orta-iyi bir üniversiteye yerleştirmek, tek bir öğrencinin birinci olmasından daha önemlidir.

Öte yandan, birincilikler, bir öğrencinin genetik yeteneği, disiplini ve okul-aile-birey üçgenindeki istisnai uyumun sonucudur. Özel okullar, kitlesel başarıda devlet okullarını geçerken, bu istisnai zirve performansı (birincilik) için gereken o tekil, keskin odaklanmayı sağlamakta zorlanabilir. Zira birincilik, bir sistemin başarısından çok, bireyin başarısıdır.


3. Özel Okul: Eğitim mi, Hizmet mi?

Sonuç olarak, özel okulları değerlendirirken, onların bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, aynı zamanda bir hizmet sektörü kuruluşu olduğunu unutmamak gerekir.

Özel okul velisi, yüksek ücret ödediği için hizmet kalitesi bekler. Bu da, okul yönetimlerinin, sınav başarısını artırmak için baskıcı ve yoğun bir program uygulamak yerine, veliyi memnun edecek sosyal ve psikolojik dengeyi koruyan bir müfredat sunmasına yol açabilir.

Birincilikler, genellikle az imkan + yüksek zorunluluk + aşırı odaklanma formülünden doğar. Özel okullar ise çok imkan + düşük zorunluluk + çok yönlü odaklanma sunar. Dolayısıyla, isimleri özel olsa da, sınav sonuçlarında birincilik aramak yerine, ortalama yerleştirme başarısı ve mezunların çok yönlü gelişimi gibi daha geniş kriterlere bakmak, özel okul gerçeğini anlamak için daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Özetle: Özel okullar, öğrencilerini iyi bir kariyer ve yaşam standardına hazırlarken; devlet okullarının başarılı öğrencileri, bazen sınavı, hayatta kalmak için son şans olarak görür. Bu temel fark, birincilik kürsüsünün neden o ücrâ köşelerdeki azimli gençlere ait olduğunu açıklamaktadır.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: