Erdoğan ile 14. Leo görüşmesinde Akdamar Vurgusu Dikkat Çekti
Erdoğan ve Papa 14. Leo'nun kritik zirvesinde Akdamar Adası detayı öne çıktı. Türkiye'nin hoşgörü mesajları ve küresel barış çağrısı dikkat çekiyor.
Erdoğan-Papa Zirvesinde Van Detay
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde bir araya geldi. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra küresel meseleler ele alındı. Ziyaretin en dikkat çekici yanı ise Erdoğan'ın, Van'daki Akdamar Adası'nda bulunan kiliseyi örnek göstererek verdiği hoşgörü mesajları oldu.
Türkiye'den Vatikan’a Tarihi ve Kültürel Zenginlikler Vurgusu
Papa 14. Leo'nun göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı seyahatini Türkiye'ye yapması, Türkiye Vatikan ilişkileri açısından büyük önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, heyetine hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'nin farklı inanç ve kültürler arasında bir köprü olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, İstanbul'daki Ayasofya'dan, Trabzon'daki Sümela Manastırı'na ve Van'daki Akdamar Müzesi’ne kadar birçok eseri örnek gösterdi. Erdoğan, son 20 yılda 100’e yakın kilise ve manastırın restorasyonunun tamamlandığını belirterek, kültürel ve dini farklılıkların zenginlik kaynağı olarak görüldüğünün altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14. Leo’nun ziyareti boyunca Türkiye'den verilecek mesajların Türk-İslam dünyasına, tüm Hristiyan coğrafyasına ulaşacağına, dünyada barış umutlarını daha da artıracağına inandığını kaydetti.
Türkiye’den Küresel Barış Mesajı
İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Nitekim bugün verimli geçen ikili görüşmemizde küresel barışın ve istikrarın tesisi konusundaki gözlemlerimizi ve ortak beklentilerimizi paylaştık" dedi.
Papa 14. Leo ile İkili münasebetlerin yanı sıra insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren güncel meseleleri de ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan," Göçe zorlanan insanlara sahip çıkmak kadar, insanları göçe zorlayan sebeplerin ortadan kaldırılmasının da önemine dikkat çektik. Çatışmalar, insani krizler, yoksulluk, adaletsizlik ve iklim değişikliği gibi küresel sınamalar karşısında barışı savunan, adaleti önceleyen, merhameti esas alan bir yaklaşım etrafında buluştuğumuzu görmekten şahsen büyük bir bahtiyarlık duydum" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç kıtanın kalbinde doğu ile batıyı birleştiren, farklı kültür ve inançlar arasında köprü olan istisnai bir konuma sahip olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan," Biz her fırsatta vurguladığım gibi ilhamını çift başlı Selçuklu kartalından alan, yüzü ve yönü hem doğuya hem batıya dönük bir ülkeyiz. Bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda her ırka, dine, mezhebe, kökene mensup insanlar hiçbir endişe, hiçbir baskı olmadan özgürce yaşamıştır. İstanbul'a, Hatay'a, Mardin'e, Diyarbakır'a, birçok şehrimize gittiğinizde camilerle birlikte kilise ve sinagogları yan yana görürsünüz. İstanbul'da Aya İrini Müzesi ve Neve Şalom Sinagogu, Trabzon'da Sümela Manastırı, Van'da Akdamar Müzesi ve daha nicesi İşte bu ortak yaşam kültürümüzün tanıklarından sadece birkaçı. Göreve geldiğimiz 2002 yılından bu yana 100’e yakın kilise, manastır ve ibadethanenin restorasyonunu tamamladık. Bunların bir kısmının açılışına bizzat iştirak ettim. Yıl sonuna kadar beş eseri daha ibadete açmayı hedefliyoruz" açıklamasını yaptı.
Kültürel, dini, etnik farklılıkları bir ayrışma unsuru olarak değil, tam tersine bir zenginlik kaynağı olarak addediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Her bir insanımız dili, dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşıdır. Tek bir insanımızın dahi ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz.

Bunun temelinde ise "Yaratılanı Yaratan'dan ötürü seven," kainata sevgi ve şefkat nazarıyla bakan medeniyet tasavvurumuz vardır. Bakınız bundan 700 yıl önce Yunus Emre insanlığa nasıl sesleniyordu? "Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan, halka müderris olsa hakikatte asidir." Aynı şekilde Hazreti Mevlana da Divan-ı Kebir'inde şöyle diyordu: "Bütün insanlarda aynı ruh vardır. Fakat bedenler, tenler yüz binlercedir. Dünyada çeşitli diller, lügatler var. Fakat hepsinin de anlamı birdir." diye konuştu.