İlk etapta 55 bin mahkum tahliye olacak
11. Yargı Paketi'nin TBMM'ye sunulmasıyla gelen Kovid-19 düzenlemeleriyle, bu dönemde denetimli serbestlikten faydalanamayan mahkumlar için eşitlik sağlanması adına kapsamı genişletiliyor.
11. Yargı Paketi TBMM'ye sunuldu.
Meclis'e sunulan yargı paketi eşitsizlikleri gidermeyi ve Kovid-19 düzenlemeleri içermeyi hedefliyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı paketine ilişkin yaptığı açıklamada bu düzenlemelerin af olmadığını ve kadın suçlarına karşı koruyucu önlemlerin önemini vurguladı.
KOVİD İZNİ DÜZENLEMESİYLE MAHKUMLAR TAHLİYE OLMUŞTU
2020'de pandemi nedeniyle açık cezaevinde bulunanlara verilen 'kovid izni' düzenlemesiyle, açık cezaevine erken geçme ve denetimli serbestliğe erken ayrılma olanağı getirilmişti.
Denetimli serbestliğe ayrılmalarına beş yıl veya daha az süre kalanların tekrar cezaevine dönmesine gerek kalmamıştı.
11. Yargı Paketi'nde, bu düzenlemenin kapsamı, '31 Temmuz 2023 öncesinde cezası kesinleşmemiş' olanları da kapsayacak şekilde genişletiliyor.
"19 DÜZENLEMESİNİN KAPSAMINI YENİDEN DÜZENLEDİK"
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, detaylarını aktardığı yargı paketinde Kovid-19 dönemine ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
Kovid 19 düzenlemesi' olarak bilinen bu düzenlemenin eşitsizliğe neden olduğu yönünde görüşler vatandaşlarımız ve siyasi partiler tarafından bizlere iletilmişti. Bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Kovid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.
BU HABERİDE OKUYUN
"DÜZENLEMEDEN İLK ETAPTA 55 BİN KİŞİ FAYDALANACAK"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise bu düzenlemeye ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
İlk etapta 55 bin kişinin düzenlemeden faydalanacağını belirten Feti Yıldız, "6 ay içinde 60 bin kişinin de faydalanmasıyla toplam 115 bin kişi yasadan yararlanacak." dedi.
"YAŞANAN EŞİTSİZLİĞİ ŞİMDİ GİDERME ZAMANI"
"İnfaz Kanunu Geçici 10.maddesi ile kapalı cezaevinden açık cezaevine erken geçme ve denetimli serbestliğe erken ayrılma imkanı getirilmişti. Suç tarihinin esas alınması yerine hükmün kesinleşmesi tarihinin esas alınması ağır bir eşitsizlik yaratmıştı. Şimdi giderilme zamanı." ifadelerini kullanan Yıldız, düzenlemelere ilişkin detaylı bir açıklama yaptı.
"3 YIL DAHA ERKEN AÇIK CEZAEVİNE YA DA DENETİMLİ SERBESTLİĞE AYRILABİLME İMKANI TANINMAKTADIR"
Yıldız açıklamalarında şu sözlere yer verdi:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun geçici 10 uncu maddesinde düzenleme yapılmaktadır.
Maddenin altıncı fıkrasında yapılan değişiklikle, 31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve/veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden, 31/7/2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların yararlanabilmesi sağlanmaktadır.
Buna göre, 31/7/2023 tarihi v e öncesinde işledikleri suçlar nedeniyle türüne bakılmaksızın kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan ve fıkrada yer alan koşulları sağlayan hükümlüler bu imkandan yararlanabilecek ve hükümlünün 31/7/2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumunda bulunması koşul olarak aranmayacaktır.
Dolayısıyla 31/7/2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ve/veya denetimli serbestliğe ayrılabilme imkanı tanınmaktadır.
"GECİKLMELERDEN HÜKÜMLÜNÜN OLUMSUZ ETKİLENMEMESİ VE İNFAZ ADALETİNİN SAĞLAMASI AMAÇLANMAKTADIR"
Böylelikle, aynı veya daha önceki tarihte işlenmiş suçlar dolayısıyla yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar bakımından hükümlüden kaynaklanmayan nedenlerle meydana gelen gecikmelerin sonucundan hükümlünün olumsuz etkilenmemesi ve infaz adaletinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Belirtmek gerekir ki, altıncı fıkrada yer alan düzenlemenin hükümlünün aleyhine sonuçlar doğurduğunun tespiti halinde altıncı fıkrada yer alan düzenleme uyarınca işlem yapılmayacak, genel hükümlere göre işlem tesis edilecektir.
"DÜZENLEMEDEN FIKRADA YER ALAN ŞARTLARI SAĞLAYAN HÜKÜMLÜLER YARARLANABİLECEKTİR"
Diğer yandan, açık ceza infaz kurumlarında bulunma koşulu bakımından hükümlünün Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumuna alınması ile kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılması arasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Dolayısıyla daha erken denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden açık ceza infaz kurumlarında bulunan ve fıkrada yer alan şartları sağlayan hükümlüler yararlanabilecektir. Ayrıca, maddenin altıncı fıkrasında yapılması öngörülen değişikliğe uyum sağlama amacıyla maddenin yedinci ve sekizinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır.
DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR?
Denetimli serbestlik, yasa tarafından belirlenen deneme süresinde, kişinin cezasının sosyal hayat içerisinde infazına olanak sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.
Suç işleyen hükümlü, cezasını infaz etmek üzere öncelikle cezaevine alınmakta belli bir süre sonra tahliye edilerek denetimli serbestlik yoluyla gözlemlenmektedir.
Denetimli serbestlik yasası, kişinin ailesiyle bağlarını sürdürebilmesi ve dış dünyayayla uyum sağlayabilmesi gerekçesiyle çıkartılmış bir yasadır.
Hükümlü cezasını cezaevinde infaz ederken koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye edilerek dışarda sosyal hayat içerisinde denetim altında tutulmaktadır.
Denetimli serbestlik uygulanarak cezası infaz edilen hükümlüye imza, seminere katılma vb. birtakım yükümlülükler de yüklenmektedir.
AK PARTİ'DEN BİLGİ NOTU: "COVİD DÜZENLEMESİ AF DEĞİL"
Düzenlemenin bir af olduğuna dair iddialara AK Parti'den yazılı açıklama geldi:
Kamuoyunda “af” olarak nitelendirilen Covid-19 dönemine ilişkin ceza infaz düzenlemesi, aslında bir af değildir. Düzenleme ile hiçbir suçun cezası kaldırılmamakta, silinmemekte veya ceza sorumluluğu düşürülmemektedir.
DENETİMLİ SERBESTLİK SÜRESİ YENİDEN DÜZENLENDİ
Pandemi döneminde ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilmesi için yapılan uygulama, suç tarihi esas alınarak yeniden düzenlenmiştir.
Mevcut uygulamada denetimli serbestlik süresi 1 yıl iken, bu düzenleme ile 31/7/2023 tarihinden önce işlenen suçlarda 3 yıl daha erken denetimli serbestlik imkânı sağlanmaktadır. Bu sayede benzer durumda olan hükümlülere eşit uygulama yapılmış olur.
TERÖR VE ÖRGÜT SUÇLARI KAPSAM DIŞINDA
Düzenlemeden terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar kesinlikle yararlanamayacaktır.
Özetle
Af yoktur.
Cezalar kaldırılmamış veya azaltılmamıştır.
Koşullu salıverilme düzenlemesi yapılmamıştır.
Düzenleme, yalnızca pandemi şartlarının doğurduğu zorunluluk nedeniyle hayata geçirilmiştir.
TASLAKTA YER ALAN DÜZENLEMELER
Taslak, 12 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme içermekte olup, yürütme ve yürürlük dâhil toplam 38 maddeden oluşmaktadır.
Taslakta yer alan düzenlemeler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Toplumsal Huzurun Güçlendirilmesine İlişkin Düzenlemeler
Suç işlenmesini önlemek, caydırıcılığı sağlamak ve toplumsal huzuru tesis etmek amacıyla bazı suçların cezalarının artırılması öngörülmektedir.
Bu kapsamda;
1- Türk Ceza Kanunu’nun 220’nci maddesinde yapılan düzenlemeyle, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde, örgüt yöneticilerine verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılacağı kabul edilmektedir.
Ayrıca, örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarının hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Böylelikle suçla daha etkin mücadele edilmesi ve toplumsal huzur ve sükûnun sağlanması amaçlanmaktadır.
Buna göre;
- Örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası 4 yıldan 8 yıla kadar hapis iken 5 yıldan 10 yıla,
- Örgüt üyeliği suçunun cezasının üst sınırı 4 yıl hapis iken 5 yıl, hapis cezası olarak belirlenmektedir. Ayrıca örgütün silahlı olması halinde cezada dörtte birinden yarısına kadar yapılan artırım, yarısı oranında olacak şekilde düzenlenmektedir. (5237 S.K. md. 220)
2- Meskûn mahalde silahla ateş etme suçunun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis iken 1 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak belirlenmektedir. Ayrıca, ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da bu suçun kapsamına alınmakta ve bu suçun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis olarak öngörülmektedir.
Diğer yandan bu suçun düğün, nişan ve asker uğurlaması gibi kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılması sağlanmaktadır. Ayrıca, bu nitelikli hal bakımından seri muhakeme usulünün uygulanmayacağı ve doğrudan kamu davası açılacağı kabul edilmektedir. (5237 S.K. md. 170 - 5271 S.K. md. 250)
3- Trafikte yol kesme müstakil suç olarak düzenlenmekte ve bu fiiller bakımından ağır yaptırımlar belirlenmektedir.
- Hukuka aykırı bir davranışla bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar,
- Bu aracı başka bir yere götüren kişiye 2 yıldan 5 yıla kadar, hapis cezası verilmesi öngörülmektedir. Böylelikle, ulaşım aracının hareket etmesinin engellenmesi, durdurulması ve başka yere götürülmesi fiilleri arasında adil bir denge sağlanmaktadır. (5237 S.K. md. 223)
4- Taksirle yaralama suçunun cezası belirli bir miktar artırılmaktadır.
- Suçun basit halinin cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis iken 4 aydan 2 yıla kadar,
- Birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma halinde verilecek ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis iken 9 aydan 5 yıla kadar, hapis olarak belirlenmektedir. (5237 S.K. md. 89)
5- Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın bir kat artırılması sağlanmaktadır. Bu suç bakımından 2 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası verilebilecektir. (5237 S.K. md. 155)
Ayrıca yeni getirilen bu nitelikli hal bakımından uzlaştırma hükümlerinin uygulanmaması kabul edilmektedir. (5271 S.K. md. 253)
Bilişim Suçları ile Mobil Hatlara Yönelik Düzenlemeler
Banka ve finans kuruluşlarının görev ve yetkilerinin kapsamı genişletilmektedir.
Bu kapsamda;
1- Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda ilgili banka hesabının 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınmasına imkân tanınmaktadır. Akabinde adli merciler tarafından ilgili menfaate Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinde belirtilen rapor alma şartı aranmaksızın elkonulabilecektir.
Elkonulan suça konu menfaat, suçtan zarar gören mağdura ait olduğunun anlaşılması halinde sahibine iade edilecektir. (5271 S.K. md. 128/A)
2- Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamda gönderilmemesi halinde Cumhuriyet savcısı tarafından banka ve finans kuruluşlarına idari para cezası verilmesine imkân tanınmaktadır. (50.000 - 300.000 TL) (5271 S.K. md. 128/A)
3- Elektronik ödeme kuruluşlarının biyometrik yöntemlerle (fotoğraf, yüz tanıma veya parmak izi) ya da elektronik kimlik doğrulama kabiliyetini haiz kimlik (çipli kimlik) belgeleriyle
doğrulamadan hesap açamaması sağlanmaktadır. (6493 S.K. md. 12)
4- GSM hattı aboneliğinin ancak elektronik kimlik doğrulama kabiliyetini haiz kimlik belgeleriyle (çipli kimlik) yapılabilmesi sağlanmaktadır. (5809 S.K. md. 50)
5- BTK tarafından gerçek veya tüzel bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin sınırlama getirilecektir. (5809 S.K. md. 50)
6- İşletmecilerin, BTK’nın belirlediği usul ve sürelere aykırı olarak belirlenen sayıdan fazla mobil haberleşme hattı kullanıldığı tespit edilen cep telefonlarına elektronik haberleşme hizmeti veremeyeceği kabul edilmektedir. (5809 S.K. md. 50)
7- Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilere ait telefon hatlarının 3 ayda bir periyodik kontrollerinin yapılarak aktif olmayanların kullanıma kapatılmasına yönelik olarak işletmelere yükümlülük getirilmektedir. (5809 S.K. md. 50)
8- Yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlarına özgü numara tahsis ve kullanımının sağlanmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. (5809 S.K. md. 50)
9- Abonelik kayıtlarının yapılmasına (100.000 TL), hat sayısı sınırlamasına (50.000 TL) ve periyodik zamanlarda tüm abonelerin ölüm gibi durumlarda aktifliğinin kontrol edilmesine (100.000 TL) ilişkin getirilen düzenlemelerin ihlal edilmesi halinde idari para cezası verilmesi öngörülmektedir.
Ayrıca, BTK’nın belirlediği usul ve sürelere aykırı olarak belirlenen sayıdan fazla mobil haberleşme hattı kullanıldığı tespit edilen cep telefonlarının elektronik haberleşme hizmetini kesmeyen işletmeciye (Vodafone, Turkcell, Türk Telekom vb.) cihaz başına (250.000 - 500.000 TL) idari para cezası verilmesi sağlanmaktadır. (5809 S.K. md. 60)
10- Dolandırıcılık, hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının bağlantısının kesilebilmesine imkân tanınmaktadır.
Hattı kesmeyen işletmecilere Cumhuriyet savcısı tarafından idari para cezası verilmesi sağlanmaktadır. (50.000 - 300.000 TL) (5809 S.K. md. 60)
11- Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamda gönderilmemesi halinde Cumhuriyet savcısı tarafından işletmecilere idari para cezası verilmesine imkân tanınmaktadır. (50.000 - 300.000 TL) (5809 S.K. md. 60)
12- İşletmecilere elektronik haberleşme mevzuatıyla birlikte mali mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklere aykırılık halinde uygulanabilecek idari para cezasına yönelik belirlilik sağlanmakta ve idari para cezasına ilişkin alt sınır getirilmektedir. (5809 S.K. md.60)
13- Yabancılara ait abonelik kayıtlarının güncellenmesi bakımından geçiş hükümleri kabul edilmektedir. Buna göre, yabancıların kayıtlarında eksik olan hususların tamamlanması öngörülmekte, eksikliklerin tamamlanmaması halinde ilgili aboneliğin bağlantısının kesilmesi sağlanmaktadır.
Hat düzenlemeleri, yayımlanmasından belirli bir süre sonra yürürlüğe girecektir. (5809 S.K. geçici md.8)
14- BTK’nın belirlediği sayıdan fazla abonelik kaydı bulunan gerçek veya tüzel kişilere, fazla olan mobil haberleşme hattını kullanıma kapatması veya devretmesi için BTK’nın yaptığı belirlemeden itibaren 6 ay süre tanınacaktır. Kurum, bu süreyi 6 ay daha uzatabilecektir. Bu süre içinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişilere ait fazla hatların elektronik haberleşme şebekesiyle bağlantısı, en eski tarihli abonelikler korunmak suretiyle ilgili işletmeci tarafından kesilecektir. (5809 S.K. geçici md. 8)
15- Kişilerin abonelik kayıtlarını güncellemesi ve telefon hatlarını kendi üzerlerine almaları ile hattın kapatılmasından kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfete tüketicinin katlanmamasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. (5809 S.K. geçici md. 8)
COVID-19 Düzenlemesinin Kapsamının Genişletilmesi
31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve/veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden 31/7/2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların yararlanabilmesi sağlanmaktadır.
Buna göre;
31/7/2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle;
3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme,
3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme, imkânı tanınmaktadır.
Böylelikle, aynı veya daha önceki tarihte işlenmiş suçlar dolayısıyla yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar bakımından hükümlüden kaynaklanmayan nedenlerle meydana gelen gecikmelerin sonucundan hükümlünün olumsuz etkilenmemesi ve infaz adaletinin sağlanması amaçlanmaktadır. (5275 S.K. geçici md.10)
Anayasa Mahkemesinin İptal Kararlarına Yönelik Düzenlemeler
1- Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak yüze karşı veya gıyapta hakaret suçlarının da önödeme kapsamına alınması ve bu suçların uzlaştırma kapsamından çıkarılması sağlanmaktadır. (5237 S.K. md. 75 – 5271 S.K. md. 253)
Ayrıca, uzlaştırmanın sağlandığı mevcut dosyalar bakımından ön ödeme hükümlerinin uygulanmayacağı, uzlaştırmanın sağlanmadığı mevcut dosyaların ön ödeme hükümlerine göre sonuçlandırılacağı kabul edilmektedir. (5271 S.K. geçici md. 8)
2- Erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması düzenlemeleriyle ilgili olarak İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda düzenlemeler yapılmaktadır. (5651 S.K. md. 2, 8 ve 9) "Tanımlar” kenar başlıklı 2’nci maddede yapılan değişiklikle, içeriğin çıkarılması kararının sunuculardan veya barındırılan içerikten çıkarılması yerine internet ortamından çıkarılması şeklinde uygulanması kabul edilmektedir. Başka bir ifadeyle bu tedbir uygulandığında söz konusu içerikler, gerektiği durumda geri döndürülebilir şekilde internet ortamından çıkarılacaktır. (ö bendi) “İçeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararları ile yerine getirilmesi” kenar başlıklı 8’inci maddede Anayasa Mahkemesinin dördüncü ve onbirinci fıkralara yönelik verdiği iptal kararına uygun şekilde düzenleme yapılmaktadır.
Kişilik haklarının ihlali kapsamında uygulanan “İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” kenar başlıklı 9’uncu maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, iptal kararı uyarınca madde yeniden düzenlenmektedir.
Bu kapsamda;
➢ Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hâkimliğine başvurabilecektir.
➢ Sulh ceza hâkimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde yirmi dört saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek aksi takdirde başvuru reddedilecektir.
➢ Sulh ceza hâkimliklerince verilen kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilecek ve kararına itiraz edilen hâkim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilecektir.
➢ Sulh ceza hâkimliğince verilen içeriğin çıkarılması kararını yerine getirmeyen Türkiye’den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin kademeli olarak (%50-90 oranında) daraltılabilmesi öngörülmektedir.
3- Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak avukatların disiplin hükümlerinde düzenleme yapılmaktadır. (1136 S.K. md. 59-134-135-136-155-159-160)
4- Kamu İhale Kurumuna itirazen yapılan şikâyet başvurularında başvuru bedelinin haklılık durumuna göre başvuru sahibine iadesi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin iptal kararları dikkate alınarak düzenleme yapılmaktadır. (4734 S.K. md. 53)
Bazı Sorunların Çözümüne Yönelik Düzenlemeler
1- Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının ağır ceza mahkemeleri yerine asliye ceza mahkemelerinde görülmesi sağlanmaktadır. (5235 S.K. md. 12)
Diğer yandan, kovuşturma aşamasına geçmiş mevcut nitelikli dolandırıcılık (m. 158) dosyalarına ağır ceza mahkemelerince bakılmaya devam edilecektir. (5235 S.K. geçici md. 7)
2- Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemeye yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu kapsamda;
Kısmi akıl hastalarının mahkûm oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması sağlanmaktadır. (5237 S.K. md. 32)
Tam akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirdikleri sürelerin belirsiz ve çok kısa olması nedeniyle bu sürenin ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından bir yıldan, üst sınırı on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından ise altı aydan az olamayacağı kabul edilmektedir. (5237 S.K. md. 57)
3- Bölge adliye mahkemelerinin bozma yetkisinin kapsamı genişletilmektedir.
Buna göre bölge adliye mahkemeleri, hükmün gerekçeyi içermemesi ve hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumlarında da bozma kararı verilebilecektir. Böylelikle 2017 yılında geri alınan bu yetki, istinaf mahkemelerine tekrar tanınmaktadır. (5271 S.K. md. 280)
4- İhalenin feshini talep etme hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla İcra ve İflas Kanununda sayılan kişiler dışında ihalenin feshinin talep edilmesi halinde mahkemenin bu talebi dosya üzerinden ve kesin olarak reddedeceği, ayrıca harcın veya teminatın hiç yatırılmadan veya eksik yatırılarak ihalenin feshinin talep edildiği durumlarda da mahkemece verilecek kesin süre içinde harcın veya teminatın ikmal edilmemesi halinde talebin kesin olarak reddedileceğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır. (2004 S.K md. 134)
5- Borçlunun bazı yakın hısımlarıyla yaptığı ve aksinin ispatına imkân verilmeksizin bağışlama olarak kabul edilen ivazlı tasarrufların aksinin ispatına imkân verecek şekilde düzenleme yapılmaktadır. (2004 S.K. md. 278)
6- Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile İdari Yargılama Usulü Kanunundaki düzenlemelere uyumlu olarak İcra ve İflas Kanununda istinaf ve temyiz kanun yolu başvurusunda esas alınacak parasal sınırların belirlenmesinde davanın açıldığı tarihteki miktarın esas alınması kabul edilmektedir. (2004 S.K. ek md.1)
7- Zorunlu genel sağlık sigortası prim borçlarını ödeyemeyen vatandaşların kamuya olan borç yüklerini hafifletmek ve sağlık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla genel sağlık sigortası prim borç asıl ve ferîlerinin tahsilinden vazgeçilmesi sağlanmaktadır. (5510 S.K. geçici md. 111)
8- Esnaf ve sanatkârlarca üretilen mal ve hizmetlere ilişkin fiyat tarifelerinin ve sürelerin belirlenmesi ile uzlaşma komisyonunun değerlendirme sürecine ilişkin düzenleme yapılmaktadır. (5362 S.K. md. 62)
