HÜDA PAR’dan VASKİ’ye İcra Tepkisi

Van’da su faturalarının üç katına çıkması kamuoyunda büyük tepki toplarken, HÜDA PAR İl Başkanı Av. Rasim Sayğın’dan VASKİ’ye çok sert eleştiriler geldi: “Su bir ticaret aracı değil, temel yaşam hakkıdır.”

HÜDA PAR Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın, VASKİ’nin artan su fiyatları ve icra işlemleri nedeniyle halkın mağdur edildiğini belirtti. Özellikle geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin bu durumdan en çok etkilendiğini söyledi.

Van’da son dönemde yaşanan su faturaları krizi, sadece bireysel haneleri etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda kentin su yönetimi ve kamu hizmetleri politikaları hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. HÜDA PAR Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın’ın açıklamaları, VASKİ’nin mali durumu ve bu durumun vatandaşlara nasıl yansıtıldığına dair ciddi endişeleri ortaya koydu.

Av. Rasim Sayğın’ın “VASKİ şu anda ciddi bir ekonomik darboğaz içerisindedir. Ve bunun bedelini de maalesef suya yansıtarak halka ödetme, ödettirme peşindedir,” tespiti, sorunun kökenine dair önemli bir ipucu sunuyor. Bir kamu kurumunun ekonomik sıkıntıları, genellikle ya bütçe kesintileri ya da hizmet bedellerine yapılan zamlarla karşılanmaya çalışılır. Bu durumda, VASKİ’nin borç yükünün veya operasyonel maliyetlerinin, halkın su faturalarına yansıtılması, kurumun mali sürdürülebilirliğini sağlamak adına atılan bir adım olarak yorumlanabilir. Ancak bu adımın sosyal etkileri göz ardı edilemez.

Sayğın’ın vurguladığı gibi, suyun “temel bir hak” olması, bu tür maliyet yansıtma stratejilerini etik ve yasal açıdan tartışmalı hale getiriyor. Eğer su, bir ticaret aracı olarak görülüyorsa, bu durum uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle çelişebilir. Bu bağlamda, VASKİ’nin mali tablolarının şeffaf bir şekilde incelenmesi ve fatura artışlarının arkasındaki gerçek nedenlerin kamuoyuna açıklanması büyük önem taşıyor.

İcra ve Susuz Bırakma Politikalarının Hukuki ve Sosyal Boyutları

HÜDA PAR İl Başkanı Sayğın’ın bahsettiği “icra seferberliği” ve borcunu ödeyemeyen vatandaşların sularının kesilmesi, sorunun hukuki ve sosyal boyutlarını derinleştiriyor. Otuz civarında avukatla icra takibi başlatılması, VASKİ’nin bu konudaki kararlılığını gösteriyor. Ancak, ekonomik zorluklar nedeniyle ödeme yapamayan hane halkının temel yaşam kaynağı olan sudan mahrum bırakılması, sosyal devlet ilkesi ve insan onuru açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Bu tür uygulamalar, kısa vadede kurumun tahsilat oranlarını artırsa da, uzun vadede halkın devlete olan güvenini zedeleyebilir ve sosyal gerilimlere yol açabilir. Suya erişimin engellenmesi, halk sağlığı, hijyen ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan olumsuz etkiler yaratabilir. Bu noktada, yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin, ekonomik zorluk içindeki vatandaşları koruyacak sosyal politikalar geliştirmesi ve VASKİ’nin tahsilat yöntemlerini gözden geçirmesi kritik öneme sahiptir.

Çözüm Yolları ve Geleceğe Yönelik Beklentiler

Av. Rasim Sayğın’ın çağrısı, bu soruna bütüncül bir çözüm bulunması gerektiğini işaret ediyor. Faturaların “ödenebilecek makul bir düzeye çekilmesi” ve “vicdani bir durum” vurgusu, sadece maliyetlerin düşürülmesini değil, aynı zamanda insani bir yaklaşım benimsenmesini talep ediyor. VASKİ’nin maliyet analizleri, altyapı yatırımları ve gelir-gider dengesi detaylı bir şekilde incelenmeli. Ayrıca, dar gelirli ailelere yönelik sosyal tarifeler veya ödeme kolaylıkları gibi alternatif çözümlerin hayata geçirilmesi de düşünülmelidir. Bu kriz, Van’daki su yönetimi modelinin ve kamu hizmeti anlayışının yeniden değerlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır.

Van’da ağır tonajlı araçlara kısıtlama geliyor

Kaynak: VANDAHABER