Türkiye’nin dört bir yanından “imkânsız” denilerek geri çevrilen glomus tümörü hastaları, Lokman Hekim Van Hastanesinde gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla sağlıklarına kavuştu.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde “imkânsız” denilerek ameliyat edilmeyen glomus tümörü hastaları, Lokman Hekim Van Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla yeniden hayata tutundu. Afyonkarahisar, İstanbul ve Mersin gibi şehirlerden Van’a gelen hastalar, yaşadıkları umutsuzluğun ardından sağlıklarına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.
İbrahim Bey, Türkiye’nin sayılı hastanelerine gitmiş, en marka ve en üst düzey tedavilerinin verildiği hastanelere gitmiş. Şahdamarın içine girip, ilaçlı film çekilmiş. Bunu neden yaptıklarına bir anlam veremedik. Yemek yiyemezsin, yutamazsın, konuşamazsın denilmiş. İbrahim Bey’in tümörü 5 santimdi ama daha önceden hem anjiyo yapmışlar hem de biyopsi almışlar. Çok uğramışlar ve biyopsiden sonra kanaması olmuş .O yüzden ameliyatı bizi çok zorladı. Yani yapılmaması gereken her şeyi yapmışlar. Ali Eren’in tümörü küçüktü ama damarın içerisine girmişti. Amcasında, kuzenlerinde yani ırsi tümör var. Amcası ameliyattan sonra felç olmuş, sekel kalmış. Küçük bir tümör olmasına rağmen baya sıkıntılı bir süreç yaşamış. O yüzden Ali Eren’i de çok korkutmuşlar. Masada kalırsın, felç olursun amcan gibi demişler. Bize geldiğinde çok korkuyordu ama güven verdik, ameliyatı da çok güzel geçti. Vanlı Ramazan beyin tümörü çok büyüktü ve yaklaşık 6 santim kadardı. Ramazan beyin de Van’da tanı konmuş. Dışardan belli olacak kadar büyüktü ama o da biraz ihmal etmiş. Diş iltihabıdır, lenf bezidir diye basit bir hastalık gibi düşünmüşler ama daha sonra tümör olduğu söylenince paniklemişler. Onu da rahat bir şekilde ameliyatını yaptık. Allaha şükür üçünün de sağlığına kavuşmalarına vesile olduk” dedi.
İstanbul’dan gelen İbrahim Çelen isimli hasta, özellikle doktorlara seslenerek, “Birçok doktorun glomus tümörden haberi yok. Bana önce parotis teşhisi konuldu, biyopsi yapıldı. Biyopsiden sonra hemen şişti. Daha sonra biz hep parotis zannederek ilerledik. Sonra bir başka doktor fark etti ve arayışa girdik. Halil hocama ulaştık. Buraya gelmeden Önce hep yutamayacağım, yiyemeyeceğim korkusuyla geldim. Hatta bir başkası sinirini keserse ölürsün. Bunu yüzüme söyledi. İnsan şok yaşıyor. Dünyanın neresinden olursa olsun herhangi bir hasta boynunda bir şişlik hissederse glomustan şüphelensin ve hemen Van’a gelsin. Doktor arkadaşlara da söylüyorum hemen parotis demesinler, hemen biyopsi önermesinler. Bunun glomus olabileceğini düşünsünler ve ilgili yerlere yönlendirsinler. Bir doktor arkadaşın yüzünden çok büyük zorluklar çektim. Onun için Halil hocama gönülden, yürekten teşekkür ediyorum. Allah onu iki cihanda aziz etsin. Ameliyattan uyanır uyanmaz yemek yemeğe başladım. Çok şükür dünya benimdir dedim” ifadelerini kullandı.
Mersin’den gelen 17 yaşındaki Ali Eren Gençsoy da, “Bana ’felç olursun, ameliyatta kalırsın, sesin kısılır’ dediler ama çok şükür hiçbir şey olmadı. Kendimi iyi hissediyorum. Hocama teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Vanlı Ramazan İnceloğlu da kendisini iyi hissettiğini belirterek Prof. Dr. Halil Başel’e teşekkür etti.
HABER İLE İLGİLİ YORUMLARINIZI EKLEYEBİLİRSİNİZ?
……………………………….. BAŞKA HABER OKU ……………………………………
Kaynak: İHA