Bir Yıl Daha Gitti… Peki Biz Ne Yaptık?

30 Ara 2025 - 21:15 YAYINLANMA

Günahıyla, sevabıyla bir yıl daha eksildi ömürden.

Zaman sessizce akıyor; takvim yaprakları düşerken fark etmeden bir yıl daha geride kaldı. Ve insan ister istemez kendine sormak zorunda kalıyor:
Biz bu yıl neyin yanında durduk, neye sessiz kaldık, kime sırt döndük?


Gerçek çok açık: Biz bu dünyaya kalıcı olmaya değil, imtihan olmaya geldik.
Gençlik geçiyor, güç azalıyor, makamlar el değiştiriyor. Dün alkışlananlar bugün unutuluyor. Dün güçlü görünenler, bugün yalnız kalabiliyor. Çünkü bu hayat; koltukların değil, duruşların sınandığı bir hayattır.

İnsan iki hayat arasında bir yolcudur.
Biri fani, biri baki…

Yarın ölecekmiş gibi ahirete hazırlanmadan; hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya sarılanların ortak sonu hüsrandır. Emek vermeden, sorumluluk almadan, bedel ödemeden ne adalet ayakta kalır ne de toplum.

Bugün en büyük sorun; ihanetin normalleşmesi, vefasızlığın sıradanlaşmasıdır.
Emaneti yük görenler, sadakati çıkarla ölçenler, sessiz kalarak zulme ortak olanlar şunu iyi bilmeli:
Tarih, yapılan ihaneti de suskunluğu da unutmuyor.


Adalet; güçlüden yana olmak değil, haklıdan yana durabilmektir.
Merhamet; işimize geldiğinde hatırlanacak bir duygu değildir.
Vicdan ise susturulduğunda toplum çürür, devlet zayıflar, gelecek karanlığa sürüklenir.
Bu dünyadan kimler gelip geçti…


Güç sahipleri vardı, servet sahipleri vardı, makam sahipleri vardı.
Ama bugün geriye kalan ne servetleri ne de koltuklarıdır.
Geride kalan; adlarıyla birlikte anılan duruşlarıdır.


Allah’ın bize emanet ettiği bu bedenin, bu ailenin, bu milletin ve bu devletin kıymetini bilmeyenler; ne bu dünyada huzur bulur ne de yarın hesap verecek yüzü olur.
Emanet bilinci olmayan; günü kurtarır ama geleceği kaybeder.
Unutulmamalıdır ki bu dünya bir imtihandır.


Her söz, her tercih, her suskunluk kayda geçmektedir.
Hakkın yanında durmamak da bir tercihtir. Yanlışa sessiz kalmak da bir duruştur. Ve herkes, sonunda kendi tercihlerinin hesabını verecektir.
Bu topraklar bize kolay emanet edilmedi.


Ecdadımız bu vatanı; konfor için değil, inanç için; menfaat için değil, adalet için savundu.
Bugün bize düşen; bu emaneti kişisel hesaplara, günübirlik çıkarlara ve vefasızlığa kurban etmemektir.
Birlik; menfaat ortaklığı değil, kader ortaklığıdır.


Kardeşlik; sadece iyi günde değil, zor zamanda belli olur.
Devletler de toplumlar da içeriden çürür; ihanet dışarıdan değil, içeriden zarar verir.
Yeni bir yıla girerken temennimiz nettir:


Adaletin eğilip bükülmediği,
sadakatin değersizleşmediği,
ihanetin meşrulaştırılmadığı bir düzen…
Mazlumun sesi olan, zalimin karşısında duran,
emanete sahip çıkan, vefayı unutmayan bir toplum.
Çünkü bu ülkenin ihtiyacı;
daha çok konuşanlar değil,
daha dik duranlar,  daha az hesap yapanlar,
daha fazla sorumluluk ve icraat alanlardır.


Yeni yıl;
daha çok vicdan,
daha net duruş,
daha güçlü adalet nasip etsin.


Yeni Yıl hepimize daha çok düşünmeyi, daha çok merhameti, daha az kırmayı ve daha fazla adaleti mutluluğu huzuru nasip etsin. Barış_Özgürlük_ Huzur_Birlik- Beraberlik- Kardeşlik içinde Sağlık, Mutluluk, Başarı ve Bereketli bir yıl bir ömür diliyorum.


Ve herkes şunu unutmasın:
Bu dünyada da, tarihte de, ilahi adalette de en ağır bedeli

ihanete ve vefasızlığa kesilir...

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: