Hüseyin Çelik’ten Dikkat Çeken Silah Bırakma Açıklaması

Eski Bakan Hüseyin Çelik, PKK’nın Süleymaniye’deki “silah bırakma” adımını bir fırsat olarak gördüğünü açıkladı. Eski Milli Eğitim Bakanı ve Van Milletvekili Hüseyin Çelik, PKK’nın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği “silah bırakma” törenine ilişkin yaptığı değerlendirme ile dikkatleri üzerine çekti.

Hüseyin Çelik’ten Dikkat Çeken Silah Bırakma Açıklaması
Yayınlama: 12.07.2025
A+
A-

Eski Milli Eğitim Bakanı ve Van Milletvekili Hüseyin Çelik, Süleymaniye’nin Dukan ilçesi kırsalında bulunan Şikefta Caseneyê (Casene Mağarası) bölgesinde PKK tarafından gerçekleştirilen “silah bırakma” törenine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden bir değerlendirmede bulundu.

 

“Kronikleşmiş Yaralarımız İçin Anlamlı Bir Adım”

Hüseyin Çelik açıklamasında, “Bu gelişmeyi hem bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hem de bölgenin bir insanı olarak, ülkemizin kronikleşmiş yaralarından birinin iyileştirilmesi yönünde anlamlı ve olumlu bir adım olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. Yıllardır Türkiye’nin canına, kaynaklarına ve toplumsal huzuruna mal olan bu meseleye artık akıl, vicdan ve sorumlulukla yaklaşılması gerektiğini vurguladı.

 

Geçmişin Yükünden Kurtulup Geleceğe Odaklanmak

Çelik, her iki tarafın da acı hatıralara sahip olduğunu kabul etmekle birlikte, geleceğin geçmişin yüküne mahkum edilemeyeceğinin altını çizdi. “Hayallerimizi, umutlarımızı ve ortak yaşama irademizi, hatıralarımızın önüne koymalıyız” diyerek, toplumsal uzlaşmanın önemine işaret etti. Bu meselenin sadece belirli bir siyasi partinin veya kişinin sorumluluğunda olmadığını, tüm Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu belirtti.

 

Çözüm İçin Ortak Sorumluluk ve Demokratik Zemin

Eski Bakan, topluma düşen görevin, “her şey halloldu” rehavetine kapılmadan, sürecin kalıcı hale gelmesi için demokratik ve hukuki zeminin güçlendirilmesine katkı sağlamak olduğunu vurguladı. Özellikle ötekileştirici, dışlayıcı ve düşmanlaştırıcı dilden uzak durulması gerektiğini, söylemin çözüm odaklı ve kuşatıcı bir anlayışla yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için hem yasal hem de anayasal düzlemde atılacak adımların hayati önem taşıdığını kaydetti.

Çelik, Türkiye’nin etnik köken, dil, inanç ve yaşam biçimine saygı duyan çoğulcu ve demokratik bir hukuk devleti olmak zorunda olduğunu ifade etti. Gerçek barışın ancak hukuk, demokrasi ve karşılıklı empatiyle mümkün olabileceğinin altını çizdi.

 

“Daha Fazla Demokrasi, Daha Güçlü Hukuk, Daha Köklü Toplumsal Uzlaşma”

Değerlendirmesinin sonunda, Türkiye’nin bugün daha fazla otoriterliğe değil; daha fazla demokrasiye, daha güçlü hukuka ve daha köklü toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç duyduğunu dile getiren Çelik, bu süreçte cesaretle sorumluluk üstlenen tüm kişi ve kurumlara teşekkürlerini iletti. Bu adımın, kalıcı ve onarıcı bir barış sürecinin başlangıcı olması temennisinde bulundu.



 

Kaynak: VANDAHABER

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.