Uzmanlardan ’Gülüş tasarımı’ açıklaması

Gülüş tasarımı ve diş estetiği popülerliğini artırıyor. Ancak uzmanlar Dt. Elif Yılmaz ve Dt. Zeynep Bulut, estetik uygulamaların fonksiyonel ve sürdürülebilir olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Uzmanlardan ’Gülüş tasarımı’ açıklaması
Yayınlama: 18.09.2025
A+
A-

Sosyal medyanın dayattığı mükemmeliyetçi gülüş estetiği, diş hekimliği kliniklerinde yeni bir gündem yaratıyor. Uzmanlar, fotoğraftaki gülüşlerin her zaman gerçeği yansıtmadığına dikkat çekiyor.

Sosyal Medya Estetiği Gerçek Hayatla Çarpışıyor

Son yılların en popüler estetik trendlerinden biri olan gülüş tasarımı, sosyal medyada sıkça karşımıza çıkıyor. Ancak diş hekimleri, bu estetik akımın getirdiği beklentilerin, bazen gerçeklikten uzak olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Dt. Elif Yılmaz, hastaların kliniklere ellerinde birer fotoğraf veya ekran görüntüsüyle geldiklerini belirtiyor ve teknolojinin sunduğu görsel manipülasyon imkanlarına vurgu yapıyor. “Her estetik müdahale her bireye uygun değil” diyen Yılmaz, estetiğin yanı sıra fonksiyon, işlev ve sürdürülebilirliğin de bir o kadar önemli olduğunu söylüyor.

Uzmanlardan ’Gülüş tasarımı’ açıklaması:

Vücudun birçok noktasına yapılan estetik uygulamalar dikkat çekerken uzmanlar diş estetiğine ilişkin de önemli uyarılarda bulundu. Son yıllarda estetik amaçlı dişlerde porselen kaplama ya da çeşitli işlemlerin yaygınlaştığı belirtilirken Dt. Zeynep Bulut ve Restoratif Diş Tedavisi Bölümü’nden Dt. Elif Yılmaz tedavilere yönelik bilgi verdi. Uzmanlar, bireyin hasar gören dişleri ya da kişisel talebi üzerine yüz şekline, diş yapısına ve kişisel tercihlerine göre dişlerin estetik olarak düzenlenmesi işlemini gülüş tasarımı olarak ifade ederken, kişilerin kimi zaman ellerinde fotoğraflarda bu yönde taleplerle geldiğini aktardı. İşlemlerin bireylere özel olduğunu söyleyen uzmanlar, tedavi planında kişinin yaşı, yüz hatları, cinsiyeti gibi faktörün belirleyici olduğuna dikkat çekti.

“Türkiye sağlık turizminin de baş aktörlerinden biri”

“Türkiye tıbbın bütün alanlarında olduğu gibi diş hekimliğinde de çok ileri bir seviyede” diyerek sözlerine başlayan Başhekim Dt. Zeynep Bulut, “Türkiye’nin sağlık turizminin de baş aktörlerinden biri olduğunu biliyoruz. Özellikle Sağlıkta Dönüşüm ile diş hekimliği uygulamalarında vatandaşlarımıza kamuda çok güzel hizmetler verebiliyoruz ve gelişmeye devam ediyoruz. Artık radikal ve agresif tedaviler yerine dişte daha az müdahalede bulunduğumuz minimal uygulamalar olan konservatif yöntemleri tercih ediyoruz hatta bundan sonraki çalışmalar ise koruyucu diş tedavi hizmetleri yönünde. Aile diş hekimliği kapsamında bu çalışma yürütülecek. Burada yapılacak çalışmalar; diş sürmesinin takip edilmesi, bunların kayıt altına alınması, ağız ve diş sağlığı bakımı, hijyen eğitimleriyle farkındalık oluşturulması ve kişinin artık tedaviye ihtiyacı olmayacak şekilde kendi sağlığını koruması, daha ileri de daha geniş kitlelere ve yaş gruplarına yayılacak ve inanıyorum ki 2040’lara doğru artık diş çürüğünden bahsetmiyor olacağız” şeklinde konuştu.

“Gece yatmadan ve sabah hiçbir şey yemeden dişlerimizi fırçalamak çok önemli”

Sözlerini sürdüren Dt. Bulut, “Gerek estetik, fonksiyonel gerekse tedavi amaçlı uygulamalarımızda sorunu başından yakalayıp gerekli yönlendirmeleri, tedavileri uygulayabileceğiz. Hatta belki pek çok sağlık sorununu da bu şekilde çok önceden tespit edebileceğiz. Özellikle bu süreçteki çocukların gelişimiyle ilgili beslenmenin öneminden de bahsetmek istiyorum. Sağlık ağızda başlar, burada çok önemli kısım; gece yatmadan sabah da hiçbir şey yemeden dişlerimizi fırçalayıp kahvaltıya öyle başlamak, bu çok önemli. Özellikle asitli, şekerli yiyecek, içecekler, paketlenmiş ürünler hem katı hem sıvı anlamda katkı maddeli ürünler diş sağlığı için çok tehlikeli” dedi.

“Sağlıklı dokuyu koruyarak minimum kayıpla bir tedavi yapmayı hedefliyoruz”

Restoratif Diş Tedavisi Bölümü’nden Yılmaz, “Bu alanda kırık dişler, çürükler, aşınmalar, renk değişiklikleri gibi durumların hem estetik hem de fonksiyonel bütünlüğünü yeniden oluşturmak için tedaviler uyguluyoruz. Görünümün yanı sıra konuşma fonksiyonu gibi işlevlerin de yeniden oluşturulması, kazandırılması söz konusu oluyor. Ön dişlerde yaptığımız estetik uygulamalar hastaların gülüş estetiğini doğrudan etkiliyor ve sosyal ilişkileri, psikolojisi, özgüvenini etkileyebiliyor. Bu noktada kişiye özel planlamalar yapıyoruz. Diş pozisyonu, konumu, formu, aksı, yüz yapısı pek çok parametre değerlendirilerek bir planlama yapıyoruz ve ön bölgedeki artık estetik problemlerde kompozit restorasyonlar ön plana çıkmaya başlıyor. Sağlıklı dokuyu koruyarak minimum kayıpla bir tedavi yapmayı hedefliyoruz. Tek seans ya da 1-2 seansta tamamlayabiliyoruz. Bu aynı zamanda bir hasta memnuniyeti de oluşturuyor. Çok fazla doku kaybına gerek kalmadan, kesme, aşındırma yapmadan bazen hiç müdahale yapmadan problemleri çözebiliyoruz. Örnek verecek olursak; dişler arasındaki boşlukların kapatılması ya da kırık bir dişin ya da dokunun tamirini kolaylıkla yapabiliyoruz” dedi.

“Bir fotoğraf ya da ekran görüntüsüyle geliyorlar, çok gerçekçi olmayabiliyor”

Gülüşü etkileyen birçok faktör olduğunu söyleyen ve kişilerin sosyal medyada gördüklerinden ziyade hekimleriyle iş birliğine dikkat çeken Yılmaz, “Gülüş tasarımı sıklıkla sosyal medyada karşımıza çıkıyor. Hastaların beklentilerini de doğrudan etkiliyor aslında yanlış anlaşılmalar ve yönlendirmeler söz konusu olabiliyor, hastaların bir fotoğraf ya da ekran görüntüsüyle kliniğimize başvurduğunu görüyoruz. Bunlar çok gerçekçi olamayabiliyor çünkü her ağız farklı ve her estetik müdahale her bireye uygun değil. Burada hastanın doğru yönlendirilmesi ve bilgilendirilmesi öne çıkıyor. Diş formlarımız, rengimiz, yüz oranlarımız ya da fonksiyonel ihtiyaçlarımız da birbirinden farklı, estetik beklentilerimiz var ama bir de fizyolojik, fonksiyonel sınırlarımız var. Tüm bu parametreler dikkate alınarak bir gülüş tasarımı söz konusu olabilir. Çok fazla yanlış anlam, yönlendirme ya da beklenti olabiliyor ama teknolojinin geldiği seviyeyi düşünürsek fotoğraflarda her türlü değişikliği yapabilmek mümkün” şeklinde konuştu.

“Bir görüntüye aynı şekilde benzeyebilmek gerçekçi değil”

‘Dişlerimizin formu, konumu, çene ilişkisi, diş eti durumu hepsi estetiğimizi etkileyen parametreler’ diyerek vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir görüntüye aynı şekilde benzeyebilmek gerçekçi değil, sağlıklı değil. Bu noktada fotoğraflar her zaman tek güveneceğimiz parametre değil ve hekim hasta koordinasyonu ve iş birliği önemli. Sağlıklı bir gülüş için estetik önemli ama işlev ve fonksiyon, uzun dönem sürdürülebilirlik de çok önemli. Artık porselen alternatif bir tedavi olarak var ama ufak estetik problemler ya da çarpışıklıklar ya da deformasyonları daha minimal bir şekilde çok büyük değişimlere, radikal kayıplara gerek olmadan düzeltebiliyoruz.”

HABER İLE İLGİLİ YORUMLARINIZI EKLEYEBİLİRSİNİZ?
……………………………….. BAŞKA HABER OKU ……………………………………

Van’daki Sürücü Kurslarından Önemli Çağrı

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.