-gözlerinin karasından vurulan çocuklara
sana, bu şiiri
söylenecek sözün kalmadığı
yüreğin ortasından kopardım
neşede aradım sesini
seslendim, eflatun ıslıkla..
ağacın dalında sokağın ötesinde
adındaki harflerden öperek
sana sarılırdım
ülkende güneşi utandıran
sabahlar vardır, çocuk
uzak kardeşlerin toprak elleri
kızıla boyalı alınları durur
biraz haykırsan, sesin
yarınlara umut kalır
iyi düşlerini sakla sen
babası gelince
umudu biriktirenler aşkına
külde arama anne uykusunu
acı dala takılır parmağın
içinden soğuk geçmeyen
tüm masallar
sensiz paylanır
ah çekerken
kalbime uğrama ki
hüzün en incesinden öpüp
ufuklara sığınır
kirlenmiş saçından
sarkan yaralı kuştu, ömrün
takıp hezarfen kanatları
balkonsuz menekşeleri
göğe tırmandır
senin gecende rüzgâr
tüm izlerini yanıltır çocuk,
giderek kapanır üstümüze
kara dağların koynunda
kara taştan kapılar
sarhoş narâsı hüznünde
tüm çığlıklar
ah çocuk, saçlarına
düğüm bağlarım ki
koşarken tere batmasın
deli taylar
yanağında gözyaşı
ağır ve kirli kalır, çocuk
bakışın gönlüme ağır yük
duvarlar ardından
gizli kalmaz hiçbir sır
anne sesinden bîhaber
gecenin kara koynuna
inceden kıvrıl, çocuk
siyah fotoğrafta unutulan
yüzündeki gülüşü güldür
ölmenin özlemekten kolay
olduğuna beni inandır
batık gemilerle dolu
deniz gibisin, çocuk
kara gözlerin
her gece durmadan
dilime düğümlenir.
Mustafa IŞIK